Bain & Company, her yıl hazırladığı Küresel Birleşme ve Satın Alma Raporu’nun altıncısını açıkladı. Rapora göre, toplam birleşme ve satın alma pazarı 2023 yılında son on yılın en düşük seviyesi olan 3,2 trilyon dolara geriledi. Rapora göre birleşme ve satın almaların önündeki en büyük engel, değerlemeler arasındaki farklar oldu. Genel stratejik anlaşma katsayıları 10,1 kat ile son 15 yılın en düşük seviyesindeydi.
Raporda, “İleriye bakıldığında, geçen yıl piyasaya çıkmayan varlıkların birçoğu 2024 yılında aktif anlaşma yapımına yön verecek” denildi. Bain & Company’nin Ortağı ve Küresel Birleşme, Satın Alma ve Elden Çıkarma Birimi Başkanı Les Baird raporun sonuçları hakkında şunları söyledi: “Anlaşma katsayılarındaki düşüş, 2023’te bekleyip görme atmosferine yol açtı ve birçok satıcı piyasanın dibe vurduğu bu dönemde anlaşma masasına oturmakta tereddüt etti.
Bu yıl alıcıların gözü, büyüyen anlaşma birikiminde olacak. Likidite ihtiyacı bazı satıcıları motive ederken, diğerleri portföylerini yeniden şekillendirirken varlıklarını elden çıkaracak. Faiz oranları istikrara kavuştukça, birleşme ve satın alma piyasalarındaki tıkanıklığın aşılmasını bekliyoruz.”
Teknolojide %45 düşüş
Sektörler genelinde, teknoloji alanındaki birleşme ve satın almalardaki çöküntü, stratejik birleşme ve satın almaların önündeki en büyük engel oldu. Medyan değerlemeler 2021’in en yüksek seviyesi olan 25 kattan 2023’te 13 kata düşerken teknoloji anlaşmalarının değeri yaklaşık %45 azaldı. Aynı zamanda, farklılaşan sektörel dinamiklerin etkisiyle, sağlıklı sayıdaki pahalı anlaşmalar enerji ve sağlık sektörlerinin güçlü bir birleşme ve satın alma yılı geçirmesini destekledi. Büyük ölçekli anlaşmalar 2023’ün ikinci yarısına damgasını vurdu; bu da ‘anlaşma yapanların ileriye bakmaya hazır olduklarını gösteriyor olabilir’ şeklinde değerlendirildi.
Türkiye’de de %15-30 azaldı
Bain & Company Türkiye Ortağı Volkan Kara, “Türkiye’deki birleşme ve satın alma işlemleri, küresel yavaşlamaya paralel olarak yaklaşık %15-30 oranında azaldı. İşlemler üç ana tema altında toplanabilir: İlk olarak, ana hissedarlar hisse geri alımı eğilimindeydi. İkinci olarak, enerji dönüşümü ve ESG (Çevre, Toplum, Yönetim) yatırımlarına daha fazla katılım sağlandı. Son olarak, aktif portföy yönetimi için elden çıkarmalar gerçekleştirilmeye çalışılıyor. 2024 yılına bakıldığında, yabancı sermaye girişlerinden ve faiz oranı hareketlerinden etkilenen işlem ortamının temkinli olması bekleniyor.”
Sınırda Karbon Düzenlemesi anlaşma sayısını artıracak
Türkiye pazarındaki gelişmelere ilişkin yorumda bulunan Bain & Company Türkiye’den Sorumlu Yönetici Ortağı Onur Candar ise “Yüksek faiz oranları, kısıtlı finansman erişimi ve bölgede belirsizliklerin artması gibi faktörler nedeniyle, Türkiye’deki enerji ile ilgili anlaşmalar, küresel piyasalardaki eğilimleri yansıtacak şekilde durağanlaştı. Bununla birlikte, AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının birleşme ve satın alma işlemlerinin yeniden etkili bir rol oynaması bekleniyor” dedi.