Uydu mikroskobik bitkileri ve partikülleri Dünya’nın yüzlerce kilometre yukarısından inceleyecek. Amaç, böylesine ufacık şeylerin tüm gezegeni nasıl etkileyebileceğini daha iyi anlamak zira bazen bir olayı anlamak için ona daha geniş bir perspektiften bakmak gerekir.
İklim krizini çözmek için uzaydan gözlem yapılacak
Planktonlar aynı zamanda okyanus besin zincirlerinin temelini oluşturuyor ve bu da onları deniz ekosistemlerinin ve balıkçılığın sağlığı için son derece önemli kılıyor. Her biri çevreleriyle benzersiz etkileşimlere sahip on binlerce farklı fitoplankton türü bulunuyor: kızıl gelgit adı verilen zehirli alg patlamaları gibi bazıları faydalı bazıları ise potansiyel olarak zararlı olabiliyor.
Kızıl gelgit çok uç bir örnek olsa da farklı fitoplankton türleri deniz yüzeyinin farklı renklerde görünmesine neden olabiliyor. Genelde insan gözü bunu yakından algılayamıyor. PACE uydusunun taşıdığı hiperspektral okyanus rengi aracı ultraviyole, yakın kızılötesi ve görünür ışık spektrumlarında gözlemler yapacak. Bu sayede bilim insanları uzaydan ilk kez fitoplankton türlerini benzersiz renklerine göre ayırt edebilecekler.
Okyanuslarla birlikte atmosfer de incelenecek
PACE uydusundaki diğer iki araç atmosferdeki partikülleri, özellikle de hava kalitesini etkileyebilecek aerosolleri inceleyecek. Aerosollerin tamamen zararlı olduğu algısı kabul edilmiş olsa da aslında aerosol partikülleri ve bunların etrafında oluşabilen bazı bulutlar güneş radyasyonunu uzaya geri yansıtmada önemli bir rol üstleniyor. Dolayısıyla atmosferde daha az aerosol bulunması, istemeden de olsa küresel ısınmayı hızlandırabilir.
PACE’deki iki polarimetre cihazı ışığı nasıl yansıttıklarına bağlı olarak ne tür aerosollerin mevcut olduğunu tespit edecek. Ne tür aerosollerin var olduğunu bilmek, bilim insanlarının iklim modellerine ince ayar yapmalarına yardımcı olarak gelecek için daha doğru tahminlerde bulunmalarını sağlayacak.
Buralardan toplanacak bilgiler bugünlerde temelleri atılan bazı “bilim-kurgu” girişimlerine dayanak sağlayabilir. Fitoplanktonlara daha fazla besin sağlayarak karbondioksit emilimini potansiyel olarak artırmanın yolları üzerine bazı erken çalışmalar yapıldı. Son zamanlarda bir startup’ın küresel ısınmayı durdurmak için atmosfere aerosol pompalama girişimleri gündeme gelirken “İklim değişikliğine karşı Güneş’i kapatmalı mıyız?” sorusunu bizlere sordurdu.